SUUDİ ARABİSTAN’DA ORTA DOĞU SOLUNUM YOLU SENDROMU KORONAVİRÜSÜ (MERS-CoV)

26 Şubat 2019 Salı

Suudi Arabistan UST Ulusal Odak Noktası, 6 Şubat 2019'da, Wadi Aldwasir şehrinde ve bu şehirde yer alan hastanelerin birinde (Hastane A olarak anılan) MERS-CoV enfeksiyonu salgınının devam ettiğini DSÖ’ye bildirmiştir. 29 Ocak – 13 Şubat 2019 tarihleri arasında, 4 ölüm de dahil olmak üzere 39 Orta Doğu solunum yolu sendromu koronavirüs (MERS-CoV) enfeksiyonu vakası bildirilmiştir.

SUUDİ ARABİSTAN’DA ORTA DOĞU SOLUNUM YOLU SENDROMU KORONAVİRÜSÜ (MERS-CoV)

Hastalık Salgını Haberi: Güncelleme

26 Şubat 2019

Suudi Arabistan UST Ulusal Odak Noktası, 6 Şubat 2019'da, Wadi Aldwasir şehrinde ve bu şehirde yer alan hastanelerin birinde (Hastane A olarak anılan) MERS-CoV enfeksiyonu salgınının devam ettiğini DSÖ’ye bildirmiştir. 29 Ocak – 13 Şubat 2019 tarihleri arasında,  4 ölüm de dahil olmak üzere 39 Orta Doğu solunum yolu sendromu koronavirüs (MERS-CoV) enfeksiyonu vakası bildirilmiştir. Bu duyuru yazıldığında salgın devam etmekteydi. İlk hasta ve Hastane A'nın sağlık çalışanları, acil servisteki ve  yoğun bakım ünitesindeki (YBÜ) hastalar arasında ve hastalardan ev temaslılarına insandan insana hastalık geçişi olmuştur. 13 Şubat itibariyle, 9 sağlık çalışanı enfekte olmuştur. Salgınla ilgili tanımlama, DSÖ'nün 13 Şubat 2019 itibariyle aldığı bilgilere dayanmakta olup yeni bilgiler geldikçe  güncellemeler yapılacaktır.

Vakalara ilişkin detaylar aşağıdadır:

2012'den 13 Şubat 2019'a kadar, dünya genelinde Dünya Sağlık Örgütü'ne UST (2005) kapsamında bildirilen laboratuarca doğrulanmış toplam MERS-CoV vaka sayısı 817'si ölüm olmak üzere 2.345'dir. Bu sayı, bugüne kadar UST kapsamında dünya genelinde Dünya Sağlık Örgütü'ne bildirilen toplam laboratuvarca doğrulanmış vaka sayısını yansıtmaktadır. Toplam ölüm sayısı, DSÖ'nün salgından etkilenen üye devletlerle birlikte yaptığı takip sonucu bugüne kadar haberdar olduğu ölümleri içermektedir.

Halk sağlığı yanıtı

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı (SB), Wadi Aldwasir'deki salgınla ilgili tam kapsamlı bir soruşturma başlatmış olup buna teyit edilen hastaların tüm ev ve sağlık çalışanlarının temaslarının belirlenmesi de dahildir. 13 Şubat itibariyle, 230 hane ve 120 sağlık çalışanı ile birlikte toplam 350 temaslı belirlenmiştir. Belirlenen tüm temaslılar, DSÖ ve MERS-CoV için ulusal kurallara göre son maruz kalma tarihinden itibaren 14 gün boyunca izlenmeye devam edilecektir.

Şu anda, semptomatik ve maruz kalma riskli temaslılar, en az bir kez RT-PCR ile MERS-CoV enfeksiyonu için test edilmiştir ve bilinen hastaların çoğu temaslıları tekrar tekrar test edilmiştir. Herhangi bir sekonder MERS-CoV enfeksiyonu vakası DSÖ’ye bildirilmemiştir.  13 Şubat itibariyle SB, insandan insana muhtemel aktif iletimin en aza indirildiğine inanmaktadır. Son vakalar, başlangıçta RT-PCR ile MERS-CoV için negatif test eden, ancak daha sonraki tekrar testlerinde pozitif olarak doğrulanan temaslıları temsil etmektedir. DSÖ, bildirilen bilinen vakalarla epidemiyolojik olarak bağlantılı daha fazla vaka beklemektedir.

MERS-CoV bulaşma riskinin yüksek olduğu sağlık tesislerinde, acil servisteki ve yoğun bakım ünitesindeki tüm sağlık çalışanları için enfeksiyon kontrol önlemlerine yönelik yoğun iş başı eğitimi de dahil olmak üzere enfeksiyon önleme ve kontrol önlemleri geliştirilmiştir. Acil serviste ve Hastane A'nın yoğun bakım ünitesinde dezenfeksiyon yapılmış olup Riyad bölgesindeki tüm sağlık tesislerinde solunum yoluyla ilgili triyaj uygulanmıştır. Enfeksiyon kontrol faaliyetlerini desteklemek için ek hastane personeli de mobilize edilmiş olup şu anda, Hastane A tamamen çalışır durumdadır.

SB medya departmanı, Wadi Aldawasir kentini, deve sahiplerini ve deve ile ilgili faaliyetleri hedef alan bir bilinçlendirme kampanyası başlatmıştır.

Tarım Bakanlığı, Wadi Aldwasir bölgesindeki tek hörgüçlü develerle ilgili testleri yapmaktadır. Üç tek hörgüçlü devenin PCR test sonuçları pozitif çıkmış olup bu hayvanlar, yerel pazardan çekilmiştir. Deve pazarına giriş ve çıkış hareketi de kısıtlanmıştır. Doğrulanmış insan vakalarına ait develer, önlem olarak test sonuçlarından bağımsız olarak karantinaya alınmıştır. Mevcut insan ve tek hörgüçlü deve örneklerinin tam gen dizilimi gerçekleştirilecektir.

DSÖ risk değerlendirmesi

MERS-CoV’la enfekte olmak, insanlarda yüksek ölüm oranları ile sonuçlanan ciddi hastalıklara sebep olmaktadır. Enfekte tek hörgüçlü develerle doğrudan veya dolaylı yakın temas, insan enfeksiyonlarının kaynağıdır ve enfeksiyonun insandan insana bulaşabildiği görülmüştür. Şimdiye kadar, gözlemlenmiş süreklilik arz etmeyen insandan insana bulaşmalar çoğunlukla sağlık tesislerinde meydana gelmiştir.

13 Şubat 2019 itibariyle, Wadi Al-Dawasir'de devam eden MERS salgınıyla ilgli olarak 39 vaka tespit ve rapor edilmiştir. İnsandan insana bulaşma sonucunda ortaya çıkan daha fazla vakanın bu salgının bir parçası olarak rapor edilmesi muhtemeldir. Bu nozokomiyal iletimin oluşumu derinden endişe vericidir. Bununla birlikte, epidemiyolojik paternler sıradışı değildir ve şimdiye kadar salgının daha fazla ilerlemesini gösteren herhangi bir belirti yoktur. Hastalarla sağlık çalışanları arasında, sağlık tesislerinde aynı ortamda bulunan hastalar arasında ve hastalardan hane halkına insandan insana geçiş, şüpheli vakaların izolasyonunda gecikmeler yaşanması, enfeksiyon ve kontrol önlemlerinin yetersiz kalması  ve  vaka yönetiminde geç kalınması durumlarında ortaya çıkabilir.

Yeni vakaların bildirilmesi genel risk değerlendirmesini değiştirmez. DSÖ, Ortadoğu'dan yeni MERS-CoV enfeksiyon vakalarının bildirilmesini ve hayvanlara veya hayvansal ürünlere (örneğin; çiğ deve sütü tüketimi) veya insan kaynağına (örneğin bir sağlık tesisinde) temas ettikten sonra enfeksiyon bulaşabilecek kişiler tarafından diğer ülkelere importe edilmesini beklemektedir.  DSÖ epidemiyolojik durumu izlemeye devam etmektedir ve mevcut en güncel bilgilere dayanarak risk değerlendirmesi yapmaktadır. Tamamlanmış epidemiyolojik incelemenin sonuçları ve mevcut tek hörgüçlü deve ve insan örneklerinin tam gen dizilimi yapılmaktadır. Bu sonuçlar, bu salgında insandan-insana ve tek hörgüçlü deveden -insana geçişin kapsamı hakkında bilgi sağlayacaktır.

DSÖ’nün önerisi

DSÖ, mevcut durum ve eldeki bilgilere dayanarak  tüm Üye Ülkeleri akut respiratuar enfeksiyonlara yönelik sürveyanslarını sürdürmeleri ve sıra dışı paternleri dikkatlice incelemeleri konusunda teşvik etmektedir.

Sağlık tesislerinde de olası MERS-CoV yayılımını önlemek açısından enfeksiyon önleme ve kontrol tedbirleri çok önemlidir. MERS-CoV’un erken semptomları, diğer respiratuar enfeksiyonlarda olduğu gibi non-spesifik olduğu için MERS-CoV’a yakalanmış kişileri erken tespit etmek her zaman mümkün değildir. Bu nedenle sağlık çalışanları, tanılarına bakılmaksızın tüm hastalar için tutarlı olarak standart önlemleri uygulamalıdır. Akut solunum yolu enfeksiyonu belirtileri olan hastaların tedavisi yapılırken standart önlemlere ek olarak damlacık önlemleri alınmalı; olası ya da doğrulanmış MERS-CoV enfeksiyonu vakaları tedavi edilirken ilave olarak temasla ilgili önlemler ve göz koruyucu önlemler alınmalı; aeresol üreten işlemler uygulanırken hava kaynaklı mikroplara karşı önlemler uygulanmalıdır.

Erken teşhis, vaka yönetimi ve izolasyon, uygun enfeksiyon önleme ve kontrol önlemleriyle birlikte, insandan insana MERS-CoV iletimi önlenebilir.

DSÖ, tüm MERS-CoV enfeksiyonlarının yaklaşık% 20'sinin hafif veya asemptomatik olarak rapor edildiğinden, mümkünse semptomların gelişmesinden bağımsız olarak, MERS-CoV ile enfekte olmuş hastaların tüm temaslarının kapsamlı bir şekilde tanımlanması, takip edilmesi ve test edilmesini önermektedir. Asemptomatik MERS-CoV enfeksiyonunun iletimindeki rolü iyi anlaşılmamıştır. Bununla birlikte, MERS-CoV ile enfekte olmuş asemptomatik bir hastadan başka bir bireye geçme raporları belgelenmiştir.

MERS-CoV diyabet, böbrek yetmezliği, kronik akciğer hastalığı ve immün sistemi baskılanmış kişilerde daha ciddi hastalıklara yol açtığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle bu insanlar, virüslerin potansiyel olarak dolaşımda olduğu bilinen çiftlikleri, pazarları veya ahır alanlarını ziyaret ederken hayvanlarla, özellikle tek hörgüçlü develerle yakın temastan kaçınmalıdır. Hayvanlara dokunmadan önce ve sonra düzenli olarak el yıkama ve hasta hayvanlarla temastan kaçınma gibi genel hijyen önlemlerine uyulmalıdır. Gıda hijyeni uygulamaları dikkate alınmalıdır. İnsanlar çiğ deve sütü veya deve idrarı içmekten veya düzgün pişmemiş et yemekten kaçınmalıdır.

DSÖ, bu olaya bağlı olarak giriş noktalarında özel tarama yapılmasını tavsiye etmediği gibi, şuan için herhangi bir seyahat ya da ticaret kısıtlaması uygulanmasını da önermemektedir.

 

Etiketler: