UMMAN’DA ORTA DOĞU SOLUNUM YOLU SENDROMU KORONAVİRÜSÜ (MERS-CoV)
Umman UST Ulusal Odak Noktası 12-18 Şubat 2019 tarihleri arasında, 8 yeni Orta Doğu solunum yolu sendromu koronavirüs (MERS-CoV) enfeksiyonu vakası bildirmiştir. Güney Sharquia Valiliği'nden 4 vaka ve yakın zamanda bir MERS-CoV vaka grubunun tespit edildiği Kuzey Batinah Valiliği'nden 4 vaka bildirilmiştir.
Hastalık Salgını Haberi: Güncelleme
4 Mart 2019
Umman UST Ulusal Odak Noktası 12-18 Şubat 2019 tarihleri arasında, 8 yeni Orta Doğu solunum yolu sendromu koronavirüs (MERS-CoV) enfeksiyonu vakası bildirmiştir. Güney Sharquia Valiliği'nden 4 vaka ve yakın zamanda bir MERS-CoV vaka grubunun tespit edildiği Kuzey Batinah Valiliği'nden 4 vaka bildirilmiştir.
Vakalara ilişkin detaylar aşağıdadır:
27 Ocak 2019’dan bu yana, 9’u Kuzey Batinah’dan olmak üzere Umman’dan toplam 13 MERS vakası rapor edilmiştir (5 vaka daha önce 11 Şubat 2019’daki Hastalık Salgını Haberi’nde bildirilmiştir).
Sekiz vakanın hepsinde semptomların başlamasından 14 gün önce bilinen risk faktörlerine maruz kalma öyküsüne ilişkin bir araştırma halen devam etmektedir. 2012'den 18 Şubat 2019'a kadar, dünya çapında 820 hastalıkla ilişkili ölümle birlikte, laboratuvarca doğrulanmış toplam 2.357 MERS vakası DSÖ’ye bildirilmiştir. Umman'da rapor edilen ilk MERS enfeksiyonu vakası 2013 yılında bildirilmiştir. O zamandan beri toplam 24 vaka ve 7 ölüm bildirilmiştir.
Küresel sayı, bugüne kadar UST kapsamında DSÖ'ye bildirilen laboratuvarca doğrulanmış toplam vaka sayısını yansıtmaktadır.Toplam ölüm sayısı, DSÖ'nün salgından etkilenen üye devletlerle birlikte yaptığı takip sonucu bugüne kadar haberdar olduğu ölümleri içermektedir.
Halk sağlığı yanıtı
Hastaların mevcut örneklerinin tüm genetik dizilimi gerçekleştirilmektedir. 21 Şubat itibariyle, doğrulanmış MERS hastalarının tespit edilen tüm temaslıları (aile ve sağlık çalışanları), Kuzey Batinah'daki hastalardan 69 temaslı ve Güney Sharqiyah'daki hastalardan 57 temaslı olmak üzere taraması yapılmıştır. Sağlık Bakanlığı tarafından bu temaslıların izinin sürülmesi ve takibi, MERS-CoV'la ilgili DSÖ'nün ilkeleri ve ulusal ilkelere göre hastalığa son maruz kalma tarihinden itibaren 14 gün boyunca devam ettirilmektedir. Tüm temaslılardan örnekler alınmış ve RT-PCR ile MERS-CoV için yapılan testler negatif sonuçlanmıştır.
Tarım Bakanlığı, hastalardan birinin çiftliklerinde tek hörgüçlü develerle ilgili olarak araştırma yapmıştır. Sağlık Bakanlığı, acil servislerde, özellikle triyaj alanlarında, enfeksiyon önleme ve kontrol önlemlerini güçlendirmiştir. Sağlık eğitimi ve bilinçlendirme materyalleri üretilmiş ve sağlık personeli, hastalar ve ziyaretçilere dağıtılmıştır. MERS-CoV ile enfekte olmuş hastaların aile üyeleri ile irtibata geçilmiş olup virüs ve enfeksiyonu önlemekle ilgili kişisel korunmayı sağlayacak önlemler hakkında bilgi verilmiştir. Medyada daha fazla mesajlaşma yoluyla, halk arasında halk sağlığı bilincini arttırma çabaları güçlendirilmiştir.
DSÖ risk değerlendirmesi
MERS-CoV’la enfekte olmak, insanlarda yüksek ölüm oranları ile sonuçlanan ciddi hastalıklara sebep olmaktadır. Enfekte tek hörgüçlü develerle doğrudan veya dolaylı yakın temas, insan enfeksiyonlarının kaynağıdır ve enfeksiyonun insandan insana bulaşabildiği görülmüştür. Şimdiye kadar, gözlemlenmiş süreklilik arz etmeyen insandan insana bulaşmalar çoğunlukla sağlık tesislerinde meydana gelmiştir.
Bu yeni vakaların bildirimi MERS-CoV’la ilgli olarak DSÖ’nün genel risk değerlendirmesini değiştirmez. Yeni vakaların bildirilmesi genel risk değerlendirmesini değiştirmez. DSÖ, Ortadoğu'dan yeni MERS-CoV enfeksiyon vakalarının bildirilmesini ve hayvanlara veya hayvansal ürünlere (örneğin; çiğ deve sütü tüketimi) veya insan kaynağına (örneğin bir sağlık tesisinde)temas ettikten sonra enfeksiyon bulaşabilecek kişiler tarafından diğer ülkelere importe edilmesini beklemektedir. DSÖ epidemiyolojik durumu izlemeye devam etmektedir ve mevcut en güncel bilgilere dayanarak risk değerlendirmesi yapmaktadır.
DSÖ’nün önerisi
DSÖ, mevcut durum ve eldeki bilgilere dayanarak tüm Üye Ülkeleri akut respiratuar enfeksiyonlara yönelik sürveyanslarını sürdürmeleri ve sıra dışı paternleri dikkatlice incelemeleri konusunda teşvik etmektedir.
Sağlık tesislerinde de olası MERS-CoV yayılımını önlemek açısından enfeksiyon önleme ve kontrol tedbirleri çok önemlidir. MERS-CoV’un erken semptomları, diğer respiratuar enfeksiyonlarda olduğu gibi non-spesifik olduğu için MERS-CoV’a yakalanmış kişileri erken tespit etmek her zaman mümkün değildir. Bu nedenle sağlık çalışanları, tanılarına bakılmaksızın tüm hastalar için tutarlı olarak standart önlemleri uygulamalıdır. Akut solunum yolu enfeksiyonu belirtileri olan hastaların tedavisi yapılırken standart önlemlere ek olarak damlacık önlemleri alınmalı; olası ya da doğrulanmış MERS-CoV enfeksiyonu vakaları tedavi edilirken ilave olarak temasla ilgili önlemler ve göz koruyucu önlemler alınmalı; aeresol üreten işlemler uygulanırken hava kaynaklı mikroplara karşı önlemler uygulanmalıdır.
Erken teşhis, vaka yönetimi ve izolasyon, uygun enfeksiyon önleme ve kontrol önlemleriyle birlikte, insandan insana MERS-CoV iletimi önlenebilir.
DSÖ, tüm MERS-CoV enfeksiyonlarının yaklaşık% 20'sinin hafif veya asemptomatik olarak rapor edildiğinden, mümkünse semptomların gelişmesinden bağımsız olarak, MERS-CoV ile enfekte olmuş hastaların tüm temaslarının kapsamlı bir şekilde tanımlanması, takip edilmesi ve test edilmesini önermektedir. Asemptomatik MERS-CoV enfeksiyonunun iletimindeki rolü iyi anlaşılmamıştır. Bununla birlikte, MERS-CoV ile enfekte olmuş asemptomatik bir hastadan başka bir bireye geçme raporları belgelenmiştir.
MERS-CoV diyabet, böbrek yetmezliği, kronik akciğer hastalığı ve immün sistemi baskılanmış kişilerde daha ciddi hastalıklara yol açtığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle bu insanlar, virüslerin potansiyel olarak dolaşımda olduğu bilinen çiftlikleri, pazarları veya ahır alanlarını ziyaret ederken hayvanlarla, özellikle tek hörgüçlü develerle yakın temastan kaçınmalıdır. Hayvanlara dokunmadan önce ve sonra düzenli olarak el yıkama ve hasta hayvanlarla temastan kaçınma gibi genel hijyen önlemlerine uyulmalıdır.
Gıda hijyeni uygulamaları dikkate alınmalıdır. İnsanlar çiğ deve sütü veya deve idrarı içmekten veya düzgün pişmemiş et yemekten kaçınmalıdır.
DSÖ, bu olaya bağlı olarak giriş noktalarında özel tarama yapılmasını tavsiye etmediği gibi, şuan için herhangi bir seyahat ya da ticaret kısıtlaması uygulanmasını da önermemektedir.