KORONAVİRÜSLER
Koronavirüsler (CoV), soğuk algınlığından, Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS-CoV) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS-CoV) gibi daha ciddi hastalıklara neden olan büyük bir virüs ailesidir.
Koronavirüsler (CoV), soğuk algınlığından, Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS-CoV) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS-CoV) gibi daha ciddi hastalıklara neden olan büyük bir virüs ailesidir. Novel koronavirüs (nCoV), daha önce insanlarda tanımlanmamış yeni bir suştur. Koronavirüsler zoonotiktir, yani hayvanlar ve insanlar arasında bulaş söz konusudur.
Ayrıntılı araştırmalar SARS-CoV’un misk kedilerinden ve MERS-CoV'un tek hörgüçlü develerden insanlara bulaştığını ortaya çıkarmıştır. Henüz insanları enfekte etmemiş, bilinen birkaç koronavirüs türü hayvanlar arasında dolaşımdadır.
31 Aralık 2019'da DSÖ Çin Ülke Ofisi, Çin'in Hubei Eyaleti Wuhan Şehrinde tespit edilen etiyolojisi bilinmeyen (nedeni bilinmeyen) pnömoni vakaları hakkında bilgilendirilmiştir. 7 Ocak'ta Çinli yetkililer tarafından yeni bir koronavirüs (2019-nCoV), etken virüs olarak tanımlanmıştır.
10 Ocak'ta DSÖ, tüm ülkelerin bu virüs için nasıl hazırlanabilecekleri, hastaların nasıl izleneceği, numunelerin nasıl test edileceği, tedavinin nasıl olacağı, sağlık merkezlerinde enfeksiyonun kontrolü, doğru malzemelerin temini ve bu yeni virüs hakkında kitle iletişimini içeren bir dizi geçici rehber yayınlamıştır.
En sık görülen enfeksiyon belirtileri; solunum semptomları, ateş, öksürük, nefes darlığı ve solunum güçlüğüdür. Daha ciddi vakalarda enfeksiyon, pnömoniye, ciddi akut solunum sendromuna, böbrek yetmezliğine ve hatta ölüme neden olabilir.
Enfeksiyonun yayılmasını önlemek için standart öneriler arasında düzenli el yıkama, öksürme ve hapşırma sırasında ağız ve burnun kapatılması, et ve yumurtaların iyice pişirilmesi yer almaktadır. Öksürme ve hapşırma gibi solunum yolu rahatsızlığı belirtileri gösteren kişilerle yakın temastan kaçınılmalıdır.
DSÖ, şu an mevcut bilgilere dayanarak, herhangi bir seyahat veya ticaret kısıtlamasını önermemektedir. Ülkeler, Uluslararası Sağlık Tüzüğü (2005) doğrultusunda acil sağlık durumu hazırlıklarını güçlendirmeye devam etmeleri konusunda teşvik edilmektedir.