SUUDİ ARABİSTAN’DA ORTA DOĞU SOLUNUM YOLU SENDROMU KORONAVİRÜSÜ (MERS-CoV)
Suudi Arabistan Uluslararası Sağlık Tüzüğü (UST) Ulusal Odak Noktası, 1 Nisan – 31 Mayıs 2020 tarihleri arasında 5 ölüm dahil laborutuarca doğrulanmış 9 yeni Orta Doğu solunum yolu sendromu koronavirüs (MERS-CoV) enfeksiyonu vakasını bildirmiştir
Hastalık Salgını Haberleri: Güncelleme
2 Temmuz 2020
Suudi Arabistan Uluslararası Sağlık Tüzüğü (UST) Ulusal Odak Noktası, 1 Nisan – 31 Mayıs 2020 tarihleri arasında 5 ölüm dahil laborutuarca doğrulanmış 9 yeni Orta Doğu solunum yolu sendromu koronavirüs (MERS-CoV) enfeksiyonu vakasını bildirmiştir. Vakalar Riyad (7 vaka), Assir (1 vaka) ve Kuzey (1 vaka) Bölgelerinden bildirilmiştir. Bildirilen vakaların çoğunun yaşları 40 ile 96 arasında değişmektedir.
Riyad'da bildirilen vakalardan altısı, 21 ve 31 Mayıs 2020 tarihleri arasında görülen bölgedeki bir hastane salgınına aittir:yeni kabulü gerçekleştirilen bir hasta olan indeks vakası ve temaslı takibi ile tespit edilen beş ikincil vaka. İkincil vakalardan biri sağlık çalışanı olup diğer dördü başka sağlık sorunlarından dolayı yatan hastalardan oluşmaktadır. Dört hasta da yatalak olup 75 yaşın üzerindedir. Sağlık çalışanı olan vaka hariç dildirilen tüm vakaların eşlik eden rahatsızlıkları vardır.
Aşağıdaki linkte bildirilen 9 yeni vakanın detayları sunulmaktadır:
DSÖ risk değerlendirmesi
MERS-CoV’la enfekte olmak, insanlarda yüksek ölüm oranları ile sonuçlanan ciddi hastalıklara sebep olmaktadır. Enfekte tek hörgüçlü develerle doğrudan veya dolaylı yakın temas, insan enfeksiyonlarının kaynağıdır ve enfeksiyonun insandan insana bulaşabildiği görülmüştür. Şimdiye kadar, gözlemlenmiş süreklilik arz etmeyen insandan insana bulaşmalar çoğunlukla sağlık tesislerinde meydana gelmiştir.
Yeni vakaların bildirilmesi genel risk değerlendirmesini değiştirmez. DSÖ, Ortadoğu'dan yeni MERS-CoV enfeksiyon vakalarının bildirilmesini ve hayvanlara veya hayvansal ürünlere (örneğin; çiğ deve sütü tüketimi) veya insan kaynağına (örneğin bir sağlık tesisinde) temas ettikten sonra enfeksiyon bulaşabilecek kişiler tarafından diğer ülkelere importe edilmesini beklemektedir. DSÖ epidemiyolojik durumu izlemeye devam etmekte ve mevcut en son bilgilere dayanarak risk değerlendirmesi yapmaktadır.
2012'den 31 Mayıs 2020'ye kadar, küresel olarak DSÖ'ye rapor edilen laboratuvarca doğrulanmış MERS CoV enfeksiyonu vakalarının toplam sayısı 8.861 olup buna 2.562 ölüm vakası dahildir. Küresel olarak sayı, Dünya Sağlık Örgütü'ne (UST) bugüne kadar bildirilen laboratuvar onaylı vakaların toplam sayısını yansıtmaktadır. Toplam ölüm sayısını, DSÖ'nün hastalıktan etkilenen üye devletlerle birlikte yaptığı takip sonucu bugüne kadar haberdar olduğu ölümler oluşturmaktadır.
DSÖ’nün önerisi
DSÖ, mevcut durum ve eldeki bilgilere dayanarak tüm Üye Ülkeleri akut respiratuar enfeksiyonlara yönelik sürveyanslarını sürdürmeleri ve sıra dışı paternleri dikkatlice incelemeleri konusunda teşvik etmektedir.
Sağlık tesislerinde de olası MERS-CoV yayılımını önlemek açısından enfeksiyon önleme ve kontrol tedbirleri çok önemlidir. MERS-CoV’un erken semptomları, diğer respiratuar enfeksiyonlarda olduğu gibi non-spesifik olduğu için MERS-CoV’a yakalanmış kişileri erken tespit etmek her zaman mümkün değildir. Bu nedenle sağlık çalışanları, tanılarına bakılmaksızın tüm hastalar için rutin olarak standart önlemleri uygulamalıdır. Akut solunum yolu enfeksiyonu belirtileri olan hastaların tedavisi yapılırken standart önlemlere ek olarak damlacık önlemleri alınmalı; olası ya da doğrulanmış MERS-CoV enfeksiyonu vakaları tedavi edilirken ilave olarak temasla ilgili önlemler ve göz koruyucu önlemler alınmalı; aeresol üreten işlemler uygulanırken hava kaynaklı mikroplara karşı önlemler uygulanmalıdır. Erken teşhis, vaka yönetimi ve izolasyon, uygun enfeksiyon önleme ve kontrol önlemleriyle birlikte, insandan insana MERS-CoV iletimi önlenebilir.
MERS-CoV diyabet, böbrek yetmezliği, kronik akciğer hastalığı ve immün sistemi baskılanmış kişilerde daha ciddi hastalıklara yol açtığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle bu insanlar, virüslerin potansiyel olarak dolaşımda olduğu bilinen çiftlikleri, pazarları veya ahır alanlarını ziyaret ederken hayvanlarla, özellikle tek hörgüçlü develerle yakın temastan kaçınmalıdır. Hayvanlara dokunmadan önce ve sonra düzenli olarak el yıkama ve hasta hayvanlarla temastan kaçınma gibi genel hijyen önlemlerine uyulmalıdır.
Gıda hijyeni uygulamaları dikkate alınmalıdır. İnsanlar çiğ deve sütü veya deve idrarı içmekten veya düzgün pişmemiş et yemekten kaçınmalıdır.
DSÖ, bu olaya bağlı olarak giriş noktalarında özel tarama yapılmasını tavsiye etmediği gibi, şuan için herhangi bir seyahat ya da ticaret kısıtlaması uygulanmasını da önermemektedir.