AVRUPA’DA BATI NIL VIRÜSÜ ENFEKSIYONU-WNV
Bir dizi Avrupa ülkesinde laboratuarca teyit edilmiş Batı Nil Virüsü Enfeksiyonu görüldüğü bildirilmiştir.
AVRUPA’DA BATI NIL VIRÜSÜ ENFEKSIYONU-WNV
16 Agustos 2011
Bir dizi Avrupa ülkesinde laboratuarca teyit edilmis Bati Nil Virüsü Enfeksiyonu görüldügü bildirilmistir. Temmuz ayinin basindan itibaren 11 Agustos 2011 tarihine kadar Bati Nil Virüsü Enfeksiyonu vakalarinin görüldügünü resmi olarak bildiren ülkeler: Arnavutluk (2 vaka), Yunanistan (22 vaka), Israil (6 vaka), Romanya (1 vaka) ve Rusya Federasyonu (11 vaka). Bu bildirimler; saglik çalisanlari arasinda farkindaligin yüksek oldugunu, genisletilmis laboratuar kapasitelerini ve yüksek hava sicakligi ve yagmurla birlikte olumlu hava kosullarinin Aedes ve Culex cinsi sivrisineklerin sayilarinda önemli bir artisa yol açmistir.
Avrupa Hastalik Önleme ve Kontrol Merkezi(ECDC), Avrupa Önemli Viral Hastaliklarin Teshisi Agi (ENID) ve Güney Avrupa ve Akdeniz Ülkeleri’nde Bulasici Hastaliklar Kontrol Agi gibi anahtar ortaklarla birlikte ve DSÖ’nün Avrupa Bölge Ofisi Bati Nil Virüsü Enfeksiyonu’nun bölgedeki durumunu yakindan takip etmektedir.
DSÖ risk altinda bulunan ülkelerde potansiyel bir Bati Nil Virüsü Enfeksiyonu salgininin etkilerini en aza indirgemek üzere uygun halk sagligi önlemleri uygulamalarinin üye ülkeler tarafindan göz önünde bulundurulmasini desteklemektedir.
Insanlarda Bati Nil Virüsü Enfeksiyonu genelde asemptomatik ve hafif atesli seyreden bir hastaliktir. Bati Nil Virüsü ile enfekte olan insanlarin yaklasik % 20’sinde Bati Nil Atesi hastaligi gelismektedir. Bati Nil Virüsü ile enfekte olmus her 150 kisiden 1’inde bu hastaligin daha ciddi bir formunun (Nöro-Invazif Hastalik diye adlandirilan) gelistigi tahmin edilmektedir. Bati Nil Virüsü ile enfekte olduktan sonra hastaliklarinin ciddilesme riski en fazla olan kisiler 50 yas üzeri ve bagisikligi baski altinda olan bazi insanlardir.
Bati Nil Virüsü Enfeksiyonlarinin % 80’inin asemptomatik olmasini ve %1’den daha azinda menejit ve ensefalit gibi ciddi semptomlarin görüldügünü hesaba katarak saglik çalisanlari epidemik period süresince olasi Bati Nil Virüsü Enfeksiyonlarini göz önünde bulundurmalidirlar. Insanda görülen Bati Nil Virüsü Enfeksiyonuna karsi bir asi olmamasi dikkate alindiginda kliniksel yönetim bu hastaligin ciddi sonuçlara yol açmasinin önlenmesinde anahtar bir rol oynamaktadir. Ülke bazinda teshis için yeterli laboratuar kapasitesinin olmasi tavsiye edilir. Genisletilmis insan ve veterinerlikle ilgili sürveyans faaliyetleri, kontrol önlemlerinin kaynaginda uygulanmasinda, halk sagligi otoritelerine yardimci olacaktir.
Hastaligin bulasmasini önlemekle ilgili çabalarin öncelikle kisi ve toplumun sivrisinek isiriklarina karsi korunmasina odaklanmasi tavsiye edilir. Toplumun geneli, özellikle de etkilenen bölgelerde yasayan insanlarin hastaligin tipik özellikleri ve özellikle ev ortaminda vektör kontrol stratejileri hakkinda bilgilendirilmeleri tavsiye edilir.
Daha fazla bilgi almak için asagidaki baglantilara bakiniz:
- Yunanistan Hastalik Önleme ve Kontrol Merkezi- Hellenic Centre for Disease Control and Prevention (KEELPNO)
- Israil Saglik Bakanligi-Ministry of Health, Israel
- Romanya Ulusal Halk Sagligi Enstitüsü-Institutul National de Sanatate Publica, Romania
- Rusya Federasyonu-Russian Federation
Faldali baglantilar:
- Bati Nil Virüsü hakkinda DSÖ’nün 354 nolu Bilgi NotuWest Nile virus – WHO Fact sheet N°354, July 2011
- ABD Hastalik Önleme ve Kontrol Merkezi-US Centers for Disease Control and Prevention
Division of Vector-Borne Infectious Diseases - West Nile Virus - Güney Avrupa ve Akdeniz Ülkeleri’nde Bulasici Hastaliklar Kontrol Agi -Network for Communicable Diseases Control in Southern Europe and Mediterranean Countries - Epi-South
- Avrupa Önemli Viral Hastaliklarin Teshisi Agi -European Network for Diagnostics of “Imported” Viral Diseases - ENIVD
Çeviri : Emin Ali BALTACI

