Orta Doğu Solunum Sendromu Koronavirüsü (MERS-CoV) – Tayland

Hastalık salgını haberleri

26 Ağustos 2016

30 Temmuz 2016 tarihinde, Tayland Halk Sağlığı Bakanlığı, 25 Temmuz’da ailesiyle Tayland’a gelmiş olan 18 yaşındaki Kuveytli bir erkeği, laboratuvar tarafından doğrulanmış Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS-CoV) vakası olarak bildirmiştir.

Hastada belirtiler 25 Temmuz tarihinde Kuveyt – Bangkok uçuşu sırasında ortaya çıkmıştır. 26 Temmuz’da hasta tıbbi tedavi için Bangkok’da bir hastaneye başvurmuştur. Hastanın develerle veya MERS-CoV enfeksiyonuna yakalanmış şüpheli bir insan vakası ile doğrudan temas geçmişi olmadığı halde önceki 14 günde Orta Doğu’ya bir seyahat öyküsü mevcuttur. 28 Temmuz’da üç ayrı laboratuvarda MERS-CoV testi sonucu pozitif çıkmıştır.

Hatsa daha sonra bulaşıcı hastalıklar için belirlenmiş ulusal hastaneye sevk edilmiş ve izolasyon odasına alınmıştır.

Hastanın durumu hızla düzelmiş ve 31 Temmuz ve 1 Ağustos tarihlerinde yapılan sonraki iki laboratuvar testinde, dört referans laboratuvardan gelen verilerde MERS-CoV sonucunun negatife dönüştüğü görülmüştür. Ailedeki temaslılardan alınan numunelerde de sonuçlar negatif çıkmıştır. Temas izlemede, belirlenmiş temaslılarda enfeksiyon kanıtının olmadığı görülmüştür.

Hasta 4 Ağustos tarihinde hastaneden taburcu edilmiş ve ailesiyle birlikte Tayland’dan ayrılmıştır.

DSÖ Risk Değerlendirmesi

Orta Doğu Solunum Sendromu Koronavirüsü (MERS-CoV) insanlarda yüksek ölüm oranları ile sonuçlanan enfeksiyonlara sebep olmuş ve özellikle sağlık tesislerinde insandan insana bulaşabildiğini ve geniş çaplı salgınlara sebep olma potansiyelinin bulunduğunu göstermiştir. Yine de, yeterli enfeksiyon önleme ve kontrol önlemleri alındığında insandan insana bulaşma riski düşüktür. 

Yeni koronavirüs enfeksiyonu insanlarda ortaya çıkan bir hastalıktır. Tayland’da daha önce (Haziran 2015 ve Ocak  2016) yurtdışı kaynaklı MERS-CoV vakaları bildirilmiştir. Enfeksiyonun kaynağı büyük olasılıkla Tayland dışındandır. Exporte vakalar geçmişte bazı diğer ülkelerde tespit edilmiştir. 

DSÖ, bu vaka için eldeki mevcut bilgilere dayanarak Tayland’da herhangi bir seyahat veya ticaret kısıtlaması uygulanmasını önermemektedir. 

DSÖ, Orta Doğu’dan ilave MERS-CoV enfeksiyonu vakalarının bildirilebileceğini ve vakaların, hayvanlar veya hayvan ürünlerine (örneğin, hecin devesiyle temas sonrası) veya hastalığı taşıyor olabilecek kişilere (örneğin, bir sağlık tesisinde) maruz kaldıktan sonra enfeksiyonu kapabilecek bireyler tarafından başka ülkelere exporte edilmeye devam edeceğini öngörmektedir. İlave vakaların bildirimi, genel risk değerlendirmesini değiştirmemektedir. DSÖ, epidemiyolojik durumun takibine devam etmekte ve mevcut son bilgiler ışığında risk değerlendirmesi yapmaktadır. 

DSÖ Önerileri

DSÖ, mevcut durum ve eldeki bilgilere dayanarak, tüm Üye Ülkeleri akut respiratuar enfeksiyonlara yönelik sürveyanslarını sürdürmeleri ve sıra dışı paternleri dikkatlice incelemeleri konusunda teşvik etmektedir.

Sağlık tesislerinde olası MERS-CoV yayılımını önlemek açısından enfeksiyon önleme ve kontrol tedbirleri çok önemlidir. MERS-CoV’un erken semptomları, diğer respiratuar hastalıklarda olduğu gibi non-spesifik olduğu için MERS-CoV’a yeni yakalanmış kişileri tespit etmek her zaman mümkün değildir. Bu nedenle sağlık çalışanları, tanılarına bakılmaksızın tüm hastalar için tutarlı olarak standart önlemleri uygulamalıdır. Akut solunum yolu enfeksiyonu belirtileri olan hastaların bakımı yapılırken standart önlemlere ek olarak damlacık önlemleri alınmalı; olası ya da doğrulanmış MERS-CoV enfeksiyonu vakaları için ilave olarak temas önlemleri ve gözleri koruyucu önlemler alınmalı; aeresol üreten işlemler uygulanırken hava kaynaklı mikroplara karşı önlemler uygulanmalıdır.

MERS-CoV hakkında daha fazla bilgi sahibi olunana kadar, diabet, böbrek yetmezliği, kronik akciğer hastalığı olan ve bağışıklığı baskı altında olan kişiler MERS-CoV enfeksiyonu kaynaklı ciddi rahatsızlık riskinin yüksek olduğu kişiler olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle bu kişiler virüsün dolaşımının olası olduğu bilinen çiftlikleri, pazarları ve hayvan barınaklarının bulunduğu bölgeleri ziyaret ettikleri sürece hayvanlarla, özellikle de develerle, yakın temastan kaçınmalıdır. Hayvanlarla temas öncesi ve sonrası düzenli el yıkama, hasta hayvanlarla temas etmekten kaçınma gibi genel hijyen kurallarına uyulmalıdır.

Gıda hijyen uygulamalarına dikkat edilmelidir. İnsanlar çiğ deve sütü ya da deve idrarı içmekten veya uygun şekilde pişirilmemiş etleri yemekten kaçınmalıdır.

DSÖ, tedbirli davranmaya ve durumu gözlemlemeye devam etmektedir. Toplumda insandan insana virüsün sürekli bulaştığına dair yeterli kanıt olmaması sebebiyle DSÖ söz konusu olayla ilgili olarak herhangi bir seyahat ya da ticaret kısıtlaması uygulanmasını önermemektedir. Etkilenmiş ülkelere ya da bu ülkelerden başka ülkelere seyahat edenlerde farkındalığın artırılması iyi bir halk sağlığı uygulamasıdır.

Kaynak: http://www.who.int/csr/don/26-august-2016-mers-thailand/en/