El, Ayak ve Ağız Hastalığı
El, ayak ve ağız hastalığı, genellikle 5 yaşından küçük bebekleri ve çocukları etkileyen yaygın bir viral hastalıktır. Hastalık genellikle ağır değildir, ancak çok bulaşıcıdır. Bazen büyük çocuklarda ve yetişkinlerde de ortaya çıkabilir. El, ayak ve ağız hastalığına; poliovirüsler, coxsackie virüsler, echovirüsler ve diğer enterovirüsleri içeren Enterovirüs familyasından (grup) virüsler neden olur.
Bulaşma
El, ayak ve ağız hastalığına neden olan virüsler, enfekte bir kişinin burun ve boğaz salgılarında, ciltteki kabarcıkların içindeki sıvıda, dışkısında bulunabilir. Enfekte bir kişiyle kucaklaşmak gibi yakın temasla, enfekte bir kişi öksürdüğünde ya da hapşırdığında hava yoluyla, bebek bezi değiştirmek gibi enfekte kişinin dışkısıyla temastan sonra, kontamine olmuş nesnelere ve yüzeylere, örneğin üzerinde virüs bulunan bir kapı tokmağına temas sonrası ellerin yıkanmadan göze, ağıza veya buruna dokunulmasıyla, yüzme havuzlarında ki gibi durgun suların yutulmasıyla el, ayak ve ağız hastalığına neden olan virüslerle enfekte olmak mümkündür. Genellikle, el, ayak ve ağız hastalığı olan bir kişi, hastalığın ilk haftasında en fazla bulaştırıcıdır. İnsanlar bazen semptomlar ortadan kalktıktan sonra günler veya haftalar boyunca bulaştırıcı olabilirler. Bazı insanlar özellikle de yetişkinler, enfekte olsalar dahi herhangi bir semptom gelişmez, ancak virüsü başkalarına bulaştırabilirler. El, ayak ve ağız hastalığı evcil hayvanlara veya diğer hayvanlara bulaşmaz.
Belirtiler
Hastalık genellikle 3-7 günlük kuluçka süresinden sonra; Ateş (24-48 saat sürer ve genellikle ilk semptomdur), iştahsızlık, boğaz ağrısı, halsizlik ile başlar. Ateş başladıktan 1-2 gün sonra, ağız içinde herpangina denilen ağrılı yaralar gelişebilir. Genellikle ağzın arkasında küçük kırmızı lekeler olarak başlarlar, su toplayarak ağrılı hale gelirler. Avuç içlerinde ve ayak tabanlarında da bir veya iki gün boyunca, kırmızı lekeler, bazen de kabarcıklar şeklinde deri döküntüleri gelişebilir. Ayrıca döküntüler dizlerde, dirseklerde, kalça veya genital bölgede de görülebilir.
Bu belirtilerin hepsi herkeste ortaya çıkmayabilir. Çoğu insan hastalığı hafif geçirir veya hiç semptomları olmaz. Ancak az sayıda vakada daha şiddetli seyredebilir.
El, ayak ve ağız hastalığı ile viral veya aseptik menenjit ortaya çıkabilir, ancak nadirdir. Ateş, baş ağrısı, ense sertliği veya sırt ağrısına neden olur ve enfekte kişinin birkaç gün hastanede kalmasını gerektirebilir.
Ensefalit (beyin iltihabı) veya polio benzeri felç oluşabilir, ancak bu daha da nadirdir.
El, ayak ve ağız hastalığından sonra birkaç hafta içinde, çoğunlukla çocuklarda ortaya çıkan el ve ayak tırnağı kaybı bildirilmiştir. İncelenen vakalarda tırnak kaybının geçici olduğu ve tırnakların tedavi gerektirmeden tekrar geldiği görülmüştür.
Tanı ve Tedavi
El, ayak ve ağız hastalığı, ağız yaralarına neden olan birçok enfeksiyondan biridir. Sağlık uzmanları genel olarak el, ayak ve ağız hastalığını; hastanın yaşını, semptomları, döküntülerin ve ağız yaralarının görünümünü göz önüne alarak tesbit edebilirler.
Tanı genellikle klinik olarak konulabilir. Bazı şüpheli ve atipik durumlarda sağlık uzmanı hastanın boğazından veya dışkılarından örnekler alarak, virus için test yapmak üzere laboratuvara gönderebilir.
El, ayak ve ağız hastalığının özel bir tedavisi yoktur. Özellikle küçük çocuklar ağrılı ağız yaraları nedeniyle yeterince sıvı alamazlar ve dehidrate hale gelirlerse, çocuğun bağışıklık sistemi zayıflamış veya belirtiler şiddetli ise, 10 gün sonra hala düzelme olmamışsa, çocuk 6 aydan küçük ise, bu durumlarda tıbbi yardım alınmalıdır.
Semptomlara yönelik tedaviler uygulanabilir. Ağrı ve ateşi gidermek için ilaçlar alınabilir(Çocuklara kesinlikle aspirin verilmemelidir). Ağız ağrılarını uyuşturmak için gargaralar veya spreyler kullanılabilir.
Bir kişinin ağız yaraları varsa, yutkunmak acı verebilir. Kişi yeterince sıvı içemiyorsa, damar yoluyla sıvı takviyesi gerekebilir.
Yolcular için Risk
El ayak ve ağız hastalığıyla ilgili bireysel vakalar ve salgınlar dünya çapında görülmektedir. Tropikal ve subtropikal ülkelerde, salgınlar genellikle bütün yıl boyunca meydana gelmektedir. Salgınlar dünyanın farklı yerlerinde birkaç yılda bir ortaya çıkmaktadır ancak son yıllarda bu salgınlar Asya'da daha fazla meydana gelmiştir. Asya'da rapor edilen vaka sayısında son zamanlardaki büyük artışlara sahip ülkeler arasında Çin, Japonya, Hong Kong (Çin), Güney Kore, Malezya, Singapur, Tayland, Tayvan (Çin) ve Viet Nam bulunmaktadır. Halihazırda enfekte olmamış kişiler risk altındadır.
Korunma
El, ayak ve ağız hastalığına neden olan virüslere karşı halen bir aşı bulunmamaktadır. Aşağıdakileri yaparak bulaşma riskini azaltabilirsiniz:
Aşağıdakileri yaparak bulaşma riskini azaltabilirsiniz:
- Her zaman, sık sık el yıkama gibi iyi hijyen uygulamaları sağlanmaya çalışılmalı, böylece enfeksiyon bulaşma ve yayma ihtimali en aza indirilmelidir. Özellikle çocuk bezlerini değiştirdikten ve tuvaleti kullandıktan sonra ellerinizi sık sık su ve sabunla yıkayın.
- Sık dokunulan yüzeyleri ve oyuncaklar dahil kirli eşyaları temizleyin ve dezenfekte edin.
- El, ayak ve ağız hastalığı olan insanlarla, öpmek, kucaklamak veya yemek kapları veya bardakları paylaşmak gibi yakın temastan kaçının.
- Hamile kadınlar el ayak ve ağız hastalığı olanlarla yakın temastan kaçınmalı ve hastalığın bulaşmasını engelleyecek önlemlere özellikle dikkat etmelidirler. Gebe bir kadın doğumdan kısa bir süre önce enfekte olduğunda veya doğum sırasında semptomları varsa, virüsü bebeğe geçirebilir. Enterovirüsle enfekte olmuş bir çok yenidoğanda hastalık hafif bir şekilde seyreder ancak nadiren de olsa karaciğer ve kalp de dahil olmak üzere birçok organı tutan bir enfeksiyon gelişebilir ve yenidoğan enfeksiyondan ölebilir. Bu ağır hastalığın riski, yaşamın ilk iki haftasında enfekte olmuş yeni doğanlar için daha yüksektir.
- El, ayak ve ağız hastalığına yakalandığınızda diğer insanlara bulaştırmamak ve daha kolay iyileşmek için evde kalmalı ve işe ya da okula ne zaman döneceğiniz hakkında sağlık uzmanınızla konuşmalısınız.
Seyahat Dönüşü Öneriler
Semptomlarınız hakkında endişeleriniz varsa, bir sağlık uzmanı ile temasa geçin.